Sanat ve Kültür
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Dede Korkut

Aşağa gitmek

Dede Korkut Empty Dede Korkut

Mesaj  kartal Cuma Mart 07, 2008 2:45 am

DEDE KORKUT
Dede Korkut’un gerçek ismi, hayatı, yaşadığı çağ ve coğrafyayı kesin olarak aydınlatmak eldeki kaynaklar ve rivayet ile mümkün değildir. Destanlarda çıkarılabildiği kadarıyla ise Dede Korkut’un kişiliği iki şekildedir;
1- Kutsal Kişiliği , 2- Bilge Kişiliği.
Başka kaynaklarda devlet adamı kişiliğinin de bulunduğu belirtilmektedir. Dede Korkut çok kişilikli olarak karşımıza çıkması farklı zaman, hatta farklı mekanda yaşamış benzer şahsiyetlerin destanlarda tek isim altında toplanmış olabileceğini düşündürüyor. Fakat bu kişiliklerin halkın eklentisi olma ihtimali de vardır
Destanlarda Dede Korkut keramet sahibi biridir. Doğa üstü bir manevi güce sahiptir. Destanlarda şu gibi kerametleri görülmüştür;
1- Gelecekten Haber Verme: “ Korkut Ata söyledi: Ahir zamanda hanlık tekrar Kayı’ya geçecek. Kimse ellerinden alamayacak, ahir zaman olup kıyamet kopuncaya kadar. “ (Mukaddime)
Destanda geçen örnekte de belirtildiği gibi Dede Korkut gelcekten haberler verirdi. Bu haberleri geçmişte yaşadığı denyimlere dayanarak söylerdi.
2- Halkın Onun Sözünü Tutması: “ Korkut Ata Oğuz kaminin müşgülün hallederdi. Her ne iş olsa Korkut Ata’ya danışmadan yamazlardı. Her ne ki buyursa kabül ederlerdi. Sözünü tutup tamam ederlerdi. “ (Mukaddime)
Hanlardan çobana kadar herkes onun sözüne güvenirdi, ona danışırlardı.
3- Duasının Allah Katında Kabul Olması: “… Ne derse olurdu. Gaipten haber söylerdi. Hak Taala onun gönlüne ilham ederdi. “ (Mukaddime) ,
“… Dede Korkut dedi: (Kılıç) Çalarsan elin kurusun dedi. Hak Taala’nın emri ile Deli Karçar’ın eli yukarıda asılı kaldı. Zira Dede Korkut keramet sahibi idi, dileği kabul olundu. “ (Kam Püre’nin Oğlu Bamsı Beyrek Destanı)
Birinci örnekte geçen “Ne derse olurdu.” Cümlesi hem halkın onun sözünü dinlediği hem de duasının kabul edildiği anlamındadır. İkinci örnekte de duasının kabul olduğu belirtilmiştir.
Dede Korkut’taki bu kerametlerin iki kaynaktan gelmiş olabileceği düşünülmektedir;
1- İslam Tasavvufu
2- Şamanist İnanç
Dede Korkut’un destanlarda islam tasavvufuna uymayan davranışları bu ihtimali zayıflatıyor. Mutasavvuflardaki kamil insan olma hedefi, çile çekme, dergah… gibi unsurlar Dede Korkut’ta görülmüyor. Ermişlerinkine benzeyen olağan üstü olaylar yaşaması da yazıya geçirilene kadar uğramış olduğu değişiklikler olbilir. Çünkü Türkler’in islamı henüz kabul ettiği ve değişim içerisinde olduğu 15-16. yy.larda yazıya geçirilmiştir.
Dede Korkut’un kutsal kişiliğinin şamanist yaşantıdan gelmiş olabileceğini kabul edebiliriz. Ozan oluşu şamanistlerin özelliğini hatırlatmaktadır. Ayrıca kerametlerini gizlememesi de kutsal kişiliğinin şaman inancından geldiğini güçlendirmektedir.
DEDE KORKUT’UN BİLGE KİŞİLİĞİ
Dede Korkut devlet adamlarından sıradan insanlara kadar etkili ve öğüt vericidir. Bilgeliği eğitici, öğretici ve tenkit edicidir. Onun bu kişiliği tarih ve toplum yaşantısından gelmektedir. Geçmiş alplerin başından geçen olayları anlatır ve öğüt verir.
DEDE KORKUT’UN SOYU
Dede Korkut’un soyu hakkında kesin bir bilgi elde edilememekle birlikte, mukaddimede Bayat Boyu’ndan olduğu geçiyor. Ayrıca bazı kaynaklar Kara Hoca’nın oğlu olduğunu söylemektedir.Ebulgazi de Kayı boyundan olduğunu yazmıştır. Karmış Han’ın oğlu demiştir. Bazı rivayetler İshak Peygamberin soyundan söyler. Bir başka rivayete göre de hristiyan Aziz Kirkor’dur.
DESTANLAR
Kitapta daha önce de belirtiğimz gibi on iki tane destan vardır. Bu destanların herbiri bir boy için söylenlmiştir. Bu destanlarda boyların hanlarının başından geçen olaylar, ad koyma, canavarlarla savaşma gibi bölümler yer almaktadır.
Hikayelerin dili oldukça sadedir. 15.-16. yy.’da yazıya geçirildiği halde arı bir Türkçe’ye sahiptir. Az miktarda Arapça kökenli kelimeler karıştır. Orhan Şaik Gökyay ve Muharrem Ergin’in latln harfleri ile yayınladıkları kitaplar ilköğretim öğrencilerinin anlayabileceği kadar sade ve basit cümle yapısına sahiptir. Hikayeler çoğu manzum ve ahenkli bir şekilde anlatılır. Manzumların çoğu kafiyeli olmasa da kulağa hoş gelen bir söyleyiş tarzı vardır. Kitapta yaklaşık 8.000 tane farklı sözcük ve deyim geçer. Cümleler kısa ve yalındır.
kartal
kartal
üye
üye

Mesaj Sayısı : 141
Kayıt tarihi : 28/02/08

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön


 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz