Sanat ve Kültür
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Felsefenin Ana Konuları

2 posters

Aşağa gitmek

Felsefenin Ana Konuları Empty Felsefenin Ana Konuları

Mesaj  kartal Perş. Mart 06, 2008 8:50 pm

Bilgi Felsefesi (Epistemoloji)

Bilgi Felsefesinin Konusu : Doğa ve evrenle ilgili sorunlara tanrı ve ruh bağlamında getirilen metafizik açıklamalar duyu organlarının verileri ile açıklanamadığından bilginin kaynağına doğrudan yönelmek gereği doğmuştur. Böylece bilgi, felsefenin ana konularından birini oluşturmuştur. Bilgi felsefesinin konuları :
© Bilgi Kuramı (teorisi) : Sübje (bilen) ile obje (bilinen) arasındaki ilişkiyi inceleyen bilgi felsefesi alanına bilgi kuramı denir. Sübjenin, objeyi incelerken ulaşacağı sonuçlar felsefe açısından tartışmalıdır. Bu tartışmalar bilgi kuramında iki temel çerçevede ortaya çıkmaktadır.

Bilgi Kuramının Temel Kavramları

Doğruluk (Hakikat) : Bilginin bilgi konusu ile tam uygunluk içinde bulunmasıdır. Bir bilginin doğruluğu, onun kanıtlanabilmesi ile mümkündür. Çünkü doğruluk düşünce ile nesne (obje) nin uygunluğudur.

Gerçeklik : İnsan bilincinden bağımsız olarak var olanlardır. Gerçeklik varlığın bir özelliği başka bir deyişle var oluş tarzıdır.

Temellendirme : Bir yargının doğruluk iddiasının dayanağının gösterilmesidir. Felsefede ileri sürülen her yargı gerekçeleri gösterilerek temellendirilir. Temellendirme yargıları derinliğine ve genişliğine araştırarak yapılır.

§ Bilginin kaynağı : “İnsan bilgiye hangi araçlarla ulaşır?” sorusuna yanıt arar. Bu soruya verilen yanıtlar farklı felsefi sistemlerin doğmasına yol açar. Bilginin kaynağı akıldır, çünkü duyu organlarının bilgisi zorunlu ve kesin değildir diyen rasyonalizme karşı empirizm, bilginin kaynağı deneydir, doğru ve kesin bilgiye duyu organları aracılığı ile yapılan deney ve gözlem ulaştırır görüşünü savunur. Entüisyonizm (sezicilik) ise bilginin kaynağının sezgi olduğunu ileri sürer.

§ Bilginin değeri : Neleri ne derece bilebiliriz? Bilginin insan yaşamındaki yeri ve önemi nedir? Nelere bilgi demek gerekir? Sorularına bilgi kuramı yanıt arar.



© Mantık : Doğru bilgiye ulaşmak için düşünceler arasındaki ilişki ve düzeni yöneten ilke ve yasaları saptayan alan mantık (lojik) tır. Mantık doğru düşünmenin kurallarını koyar, ilkelerini saptar. Bilgi kuramı, bilginin objesi ile uygunluğunu temellendirirken mantığın kural ve ilkelerine dayanır.

Bilgi Felsefesinin Temel Problemleri (Doğru Bilginin Olanağı Problemi) : Bilgi felsefesinin tartıştığı temel sorun, doğru bilginin olanaklılığı sorunudur. Mutlak, kesin bilgilere ulaşılıp ulaşılamayacağı sorununa verilen yanıtlar iki başlıkta toplanabilir:
© Doğru Bilginin Olanaklılığı : Mutlak, doğru bilginin mümkün olduğunu savunan sistem ve felsefeciler, doğru bilgiye nereden, nasıl ve hangi araçlarla ulaşılacağı konusunda farklı görüşler ileri sürerler.

§ Rasyonalizm (Akılcılık) : Rasyonalizme göre, zorunlu, kesin ve genel geçer bilgilere ancak akılla ulaşılır. O halde doğru bilginin kaynağı akıldır. Duyu organlarının verileri geçici ve doğruluğu kesin olmayan bilgilerdir ve bu verilere güvenilemez. Felsefe evreni ve insanı kavrarken aklı kullanarak doğru bilgilere ulaşabilir.

Temsilcileri :

- Sokrates : İ.Ö. 5. yüzyılda yaşamıştır. Sofist göreliliğe (relativizme) karşı çıkmış, bilgilerimizin doğuştan var olduğunu savunmuştur. Sokrates’e göre öğretmenin görevi yeni bir şey öğrenmek değil insanın aklında saklı olan bilgileri doğurtmaktır. Sokrates’in bu yöntemine diyalektik adı verilir ve karşılıklı konuşmaya, tartışmaya dayanır.

- Platon : Platon’a göre bilginin kaynağı duyu organları olamaz. Çünkü duyu verileri kişilere göre değişir. Oysa matematiğin bilgileri kesindir. Platon’a göre iki türlü dünya vardır : idealar ve görünenler (fenomenler) dünyası. İçinde yaşadığımız nesneler dünyası gerçek değildir. Fenomenler dünyası dediği bu dünyanın bilgisi doxa (sanı) dır. Gerçek olan idealar dünyasıdır ve bu dünya ancak akılla kavranır. Duyularla kavradığımız fenomenler dünyası idealar dünyasının bir gölgesi bir kopyasıdır.

- Aristoteles : Aristoteles’e göre idealar nesnelerden bağımsız değildir. İdealar, tek tek nesnelerin özünde tümel kavramlar olarak vardır. Bilginin amacı tekil yani bireysel olanı bilmektir. Çünkü gerçekten var olan tek tek şeylerdir. Ancak tekilin bilgisine genelin bilgisinden yani tümelden ulaşılır. Gerçek bilgi genel yargılara dayanan önermelerdir. Bunun yöntemi de tümdengelim (dedüksiyon) dir. Tümdengelimin en mükemmel biçimi ise kıyas (tasım) tır.

- Farabi : Farabi’ye göre, bilginin üç kaynağı duyular, düşünce ve akıldır. Düşünme ve akıl yürütme yoluyla tekil bilgiler biçimlendirilerek hakiki bilgiye ulaşılır. Böylece genel geçer ve kesin bilgi elde edilir. Farabi’ye göre akıl, iyi ve kötüyü, güzel ve çirkini, doğru ve yanlışı birbirinden ayırarak en yüce erdem olan bilgiye ulaşılır; böylece Tanrı’ya ulaşmanın da yolunu bulmuş olur.

- Descartes : Descartes, bilgi modeli olarak analiz ve senteze dayanan matematiği benimser. Matematik bilgilerin kaynağı akıldır. Araştırmaları sırasında ünlü “metodik şüphe” yöntemini kullanır. Bu yönteme göre;

> Her şeyden şüphe ederim

> Şüphe ettiğimden şüphe edemem

> O halde şüphenin kaynağı olan kendi varlığımdan şüphe edemem. Düşünüyorum, öyleyse varım (Cogito, ergo sum).

> İnsanın Ben’inde (Ego) Tanrı kavramı vardır.

> Tanrı’nın yarattığı evrenin varlığından şüphe etmem.

- Spinoza : Spinoza da metafiziği ve geometriyi bütün bilimlerin ideal modeli olarak görür. Çünkü, metafizik ve geometrinin sonuçları kesin ve zorunludur. Bu özelliği de kullandığı yöntemden gelir. O halde felsefe alanına da bu yöntem uygulanmalı ve felsefede de açık ve seçik bilgilere ulaşılmalıdır. Spinoza “Etika” adlı yapıtında felsefi sorunları, tıpkı geometri problemlerini çözer gibi ele almıştır.

- Leibniz : Leibniz’de Spinoza gibi matematiğin yöntemini felsefeye uygulamak istemiş, matematik dili kullanarak yapılan bir felsefe düşünmüştür.Duyu verilerini inkar etmeyen Leibniz, bunların yeterince açık seçik olmadığını savunur. Mükemmel bilgi, matematiğin bilgisi olan rasyonel bilgidir. Çünkü matematiğin kavramları arasındaki ilişkiyi akıl kurar. Leibniz’e göre, Tanrı fikri ve aklın ilkeleri, insan zihninde deneyden önce ve doğuştan vardır.

- Hegel : Kesin bilgiye akılla ulaşılabileceğini savunan Hegel, duyu verilerinin varlığın özünü vermeyeceğini savunur. Hegel’e göre, gerçeğe, diyalektik adı verilen “kavram” la ulaşılabilir. Diyalektik, tez, anti-tez, sentez aşamalarından geçerek bilgiyi oluşturur. Önce ide (fikir) kavram olarak vardır (tez). İde kendi dışına çıkarak doğayı oluşturur (anti-tez). Kendine yabancılaşan ide ahlak, din, hukuk, sanat gibi alanlarda tekrar kendi tinsel (ruhsal) varlığına döner (sentez)
kartal
kartal
üye
üye

Mesaj Sayısı : 141
Kayıt tarihi : 28/02/08

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Felsefenin Ana Konuları Empty Geri: Felsefenin Ana Konuları

Mesaj  BaiseR Cuma Mart 07, 2008 6:24 am

bu isimler benim aklımda kalmıyor gecen sene felsefede görmüştük ama hatırlamıyorum okul bitince mutlu oldum ama şimdi bunları tekrar karsımda görünce cok sasırdım off ya ben bunları nasıl aklımda tutacagım cok zor geliyor Sad

emegine saglık
BaiseR
BaiseR
webmaster
webmaster

Mesaj Sayısı : 99
Kayıt tarihi : 28/02/08

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön


 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz